#mayıs'25
NEOLİBERALİZMİN SONU MU?
Ayrım’ın Mayıs ayı dosyası “Neoliberalizmin Sonu Mu?” başlığıyla yayında.
Kapitalizmin 1970lerin ortasında girdiği krizi sermaye lehine aşmak üzere tesis edilen yeni sermaye birikim rejimi ve düzenleme biçimi sıklıkla neoliberalizm olarak adlandırıldı. Piyasa ekonomisi ve piyasa toplumu yaratma söylemleri, sermaye lehine bir dizi ekonomi politikasını içerdiği gibi pratikte toplumsal muhalefete karşı devletin yenilenen zor mekanizmalarını da sürekli devrede tuttu. Neoliberalizm, farklı evrelerden ve krizlerden geçti. Bunları sermayeyi daha da güçlendiren, işçi sınıfını daha da zayıflatmayı hedefleyen, devletin kurumsal mimarisini yeni işlevlerle kısmen şekillendiren hamlelerle aştı. 2008 küresel krizinden beri ise neoliberalizmin sonunun geldiği, post-neoliberalizmin ne olabileceği sadece eleştirel değerlendirmelerde değil bizatihi burjuvazinin kurumları ve organik aydınlarınca da tartışılıyor. Trump’ın ikinci dönemiyle birlikte ise, ticarette yeni korumacı politikalar ve devlete biçilen yeni iktisadi işlevler, küresel çok bloklu sistem içindeki emperyalistler arası rekabet ile birlikte ele alındığında neoliberalizmin sonu tartışmasının daha da derinleştiği görülüyor.
Ayrım'ın bu ayki dosyası, tartışmanın farklı boyutlarına odaklanarak neoliberalizmin krizini kapitalizmin krizi olarak ele alıyor ve sınıf mücadelesinin, bu krizin sonrasının nasıl şekilleneceğini belirleyen ana unsur olduğunun altını çiziyor.
Kapitalizmin 1970lerin ortasında girdiği krizi sermaye lehine aşmak üzere tesis edilen yeni sermaye birikim rejimi ve düzenleme biçimi sıklıkla neoliberalizm olarak adlandırıldı. Piyasa ekonomisi ve piyasa toplumu yaratma söylemleri, sermaye lehine bir dizi ekonomi politikasını içerdiği gibi pratikte toplumsal muhalefete karşı devletin yenilenen zor mekanizmalarını da sürekli devrede tuttu. Neoliberalizm, farklı evrelerden ve krizlerden geçti. Bunları sermayeyi daha da güçlendiren, işçi sınıfını daha da zayıflatmayı hedefleyen, devletin kurumsal mimarisini yeni işlevlerle kısmen şekillendiren hamlelerle aştı. 2008 küresel krizinden beri ise neoliberalizmin sonunun geldiği, post-neoliberalizmin ne olabileceği sadece eleştirel değerlendirmelerde değil bizatihi burjuvazinin kurumları ve organik aydınlarınca da tartışılıyor. Trump’ın ikinci dönemiyle birlikte ise, ticarette yeni korumacı politikalar ve devlete biçilen yeni iktisadi işlevler, küresel çok bloklu sistem içindeki emperyalistler arası rekabet ile birlikte ele alındığında neoliberalizmin sonu tartışmasının daha da derinleştiği görülüyor.
Ayrım'ın bu ayki dosyası, tartışmanın farklı boyutlarına odaklanarak neoliberalizmin krizini kapitalizmin krizi olarak ele alıyor ve sınıf mücadelesinin, bu krizin sonrasının nasıl şekilleneceğini belirleyen ana unsur olduğunun altını çiziyor.
